
28 Kasım 2013 Perşembe
Kaçak Çay İçenler Dikkat!

Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Türkiyede geçen yıl 2 bin ton civarında gümrük kaçağı çay yakalandığını ancak yakalanamayan miktarın bundan çok daha fazla olduğunu belirterek, “Bizim çayımızda yabancı madde kesinlikle yok ancak kaçak çayların hepsinde haşere zehiri, yani pestisit var. Bu da kanserojendir” dedi. Sütlüoğlu yaptığı açıklamada, kaçak çayın engellenmesi için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından etkin önlemler alındığını, bu kapsamda gümrük kapılarında detektör köpekler kullanılmaya başlandığını anımsattı.
"KAÇAK ÇAYLARDA HAŞERE ZEHİRİ VAR"
ÇAYKUR olarak daha önce 3 detektör köpek alarak Gümrük ve Muhafaza Genel Müdürlüğüne verdiklerini, ileride 3 detektör köpek daha almayı planladıklarını anlatan Sütlüoğlu, böylece kaçak çayla mücadeleye destek vermeye çalıştıklarını ifade etti.
Detektör köpeklerin, araçların gizli bölmelerine ya da yükler arasına saklanan kaçak çayları yakalayarak kaçak çayla mücadeleye önemli katkı sağladığını vurgulayan Sütlüoğlu, “Kaçak çaya öncelikle halkın sağlığı için dikkat etmek gerekiyor. Çünkü kaçak çay ile hem sağlığımızdan hem paramızdan oluyoruz” dedi.
Sütlüoğlu, geçen yıl 2 bin ton civarında kaçak çay yakalandığını ancak yakalanamayanın çok daha fazla olduğunu ileri sürerek, şunları söyledi:
"KENDİLERİNİ DÜŞÜNMÜYORLARSA ÇOCUKLARINI DÜŞÜNSÜNLER"
“Kaçak çay genelde damak tadı alışkanlığından dolayı tercih ediliyor ama içinde nelerin olduğu belli değil. Aslında bunların satılması yasak ancak bir şekilde piyasaya sunuluyor. Vatandaşların ne aldığına dikkat etmesi, bilenen, tanınan markaları tercih etmeleri gerekiyor. Bizim çayımızda yabancı madde kesinlikle yok ancak kaçak çayların hepsinde haşere zehiri, yani pestisit var. Bu da kanserojendir. Pestisitin pek çok zararı var, hastalıklara neden oluyor. Kaçak çayı içen vatandaşlarımız belki kendilerini düşünmüyor ama çocuklarını, torunlarını düşünmeleri lazım. Bu bir nesli tehdit eden önemli bir olay. Vatandaşlarımızın dikkat etmesi lazım.”
Doğal ve sağlıklı olduğundan dolayı tüketicinin Türk çayının tercih etmesi gerektiğini söyleyen Sütlüoğlu, kaçak çayın yoğun olarak satıldığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde damak tadına uygun çay üretimi yapmak için de çalıştıklarını ifade etti.
"KAÇAK ÇAYIN YURDA GİRİŞİNİ ENGELLEMEK"
Rize Ticaret Borsası (RTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan da sektörü tehdit eden en önemli sorunlardan birinin kaçak çay olduğunu anlatarak, “Bugüne kadar kaçak çayla yurt içinde dağıtım sırasında mücadele edildiğini ancak en önemli konu kaçak çayın yurda girişini engellemek” dedi.
Kaçak çayın yurda girdikten sonra bir şekilde dağıldığını söyleyen Erdoğan, “Yapacağımız çalışmayla kaçak çayın hem yurda girişi hem de dağıtımını engellemeye çalışacağız. Mücadelenin bu şekilde devam etmesi halinde belki kaçak çay girişi tamamen bitmeyecek ancak yılda 10-15 bin tona inmesi bile sektöre büyük katkı sağlayacak. Türkiye'ye yılda 50 bin ton civarında kaçak çay girdiğini tahmin ediyoruz.”
Erdoğan, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik çay üretme konusunda çalışma yapılması gerektiğini de ifade ederek, bu nedenle yörenin damak tadına uygun yeni ürünler geliştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Çay Sigara
bazı insanlar menfaatleri uğruna birbirlerini terk ediyorlar ihtiyar
birileri kendilerinin terk edilmelerini izlerken,
diğerleri gittiği yerin hesabını yapıyor
diğerleri,birilerini bencillikle suçluyor ihtiyar
küfür etmek istiyorum onlara ve yalnız kalmak
ve sadece susup sigara içmek
Doktor sigarayı da bırakmamı söyledi..
Canım sigara istediğinde çay içip sigarayı aklımdan çıkartabilirmişim..
Sigarayı bırakıp sadece çaya başladım bende..
bilmiyorlar ihtiyar..
İçtiğim tüm sigaraları çayın yanında yakmıştım oysa..
Necati NACAK
birileri kendilerinin terk edilmelerini izlerken,
diğerleri gittiği yerin hesabını yapıyor
diğerleri,birilerini bencillikle suçluyor ihtiyar
küfür etmek istiyorum onlara ve yalnız kalmak
ve sadece susup sigara içmek
Doktor sigarayı da bırakmamı söyledi..
Canım sigara istediğinde çay içip sigarayı aklımdan çıkartabilirmişim..
Sigarayı bırakıp sadece çaya başladım bende..
bilmiyorlar ihtiyar..
İçtiğim tüm sigaraları çayın yanında yakmıştım oysa..
Necati NACAK

Siyah çayın faydaları nelerdir?
Hep yanımızda olan ve içmekten sıkılmadığımız çayın faydaları neler?
Zihinsel aktivite ve konsantrasyon gücü sağlar. Günde 2-3 bardak içilen siyah çayın zihinsel aktivite ve konsantrasyona faydası olduğu tespit edilmiştir.
Tein
Siyah çayın yararlı özellikleri değişmiş ve güçlendirilmiştir. Fermantasyon işlemi sırasında oluşan bu etki nedeniyle vücut daha kolay asimile eder ve çabuk kanda emilir. Yeşil çay fincan başına sadece 20 ila 25 mg sahipken, 1 bardak siyah çay 35 ila 40 mg tein içerir.
Bağışıklık
Yeni bir araştırmaya göre, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve mücadele etmek açısından siyah çay oldukça etkilidir. Siyah çay; bakteri, virüs ve mantarları yok etme yeteneğine sahip bulunan eşsiz bir amino asit içerir.
Antioksidan
Siyah çayın temel faydalarından biri de, güçlü antioksidandır. Flavonoidler yüksek içeriği sayesinde, kalp-damar hastalıklarını önler ve kan damarlarını sağlıklı korumaya yardımcı olur.
Kalp
Siyah çay flavonoidlerde, koroner dolaşım iyileştirilmesi ve kan pıhtıları azaltmaya yardımcı vazodilatör özellikleri vardır. Araştırmalar günde 2 bardak siyah çay içenlerin, 3 ila 4 hafta sonra büyük ölçüde kalp sağlığı artırabildiğini göstermiştir.
Çürükleri önler
Düzenli olarak süt ve şeker eklemeden öğün aralarında siyah çay içmek, güçlü dişler ve sağlıklı diş etleri ve taze bir nefes sahibi olmaya yardımcı olur.
Bazı araştırmalar düzenli siyah çay içen insanların kemik yoğunluğunu arttırmak için bilinen flavonoidler sayesinde, östrojen etkisi nedeniyle güçlü kemiklere sahip olduğunu göstermiştir.
Siyah çay
Sonuç olarak siyah çay, tadı harika bir içecek alternatifidir.
26 Kasım 2013 Salı
Çaycı Remzi
Çaycı Remzi
Oh !gün ne güzel bugün
para yok, pul yok
dert yok tasa yok.
Yol dediğin çakıl taşı,
oh ne güzel
kıvırta kıvırta ,yürümek yok.
Fatma kadın çok kafa dengi,
arka mahalleden biri,
selam yok sabah yok,
gelmişse keçileri ,
kışt diyen yok.
İki elma bir ayva
çantası elinde .
Siyah çorap beyaz makosen
ne özgüven kadında.
İki dişi eksik ağzında
Marlboronun keyfinde.
Oh ! ne ala ne memleket ,
kadında çoluk yok, çocuk yok
göstermelik bir koca,
gündüz var gece yok.
Tazele çayları Remzi efendi ,
benimki bol şekerli
bizden bu kadar
başka keyfimiz yok
Mükemmel Çay Demleme Tekniği
Mükemmel çay demleme tekniği…
Bizim insanlarımızın günlük olmazsa olmazlarındandır çay. En azından benim için öyledir. İnanılmaz bir çay hastasıyım. Çay içmezsem duramam bazen. En çok da halı saha maçlarından sonra içtiğimin sayısını bilmezdim. Hele çaysız bir kahvaltı asla düşünemem. Tabi çay da kötü olmamalı. Çok güzel olmalı demiyorum ama kötü olmamalı. İşte böyle çay krizine girdiğiniz zaman önünüze kötü veya çok kötü bir çay gelirse anında çaydan soğursunuz. Çay içmek istemezsiniz. En fazla iki bardak içebilirsiniz. Hadi üç olsun. O da misafirlikte çayı çok sevdiğinizi bilen ev sahibini kırmamak için olabilir.
Çay bu kadar önemliyse, demlenmiş çayın kalitesi daha da önemli oluyor. Bunu sağlamak ve kendimize acımıyorsak bile en azından misafirimize güzel bir çay içirmek için bazı kurallara mümkün olduğunca uymamız gerekiyor. Şimdi adım adım harika bir çayın nasıl demlendiğini tarif edelim.
Çay Suyu Nasıl Koyulur?
Öncelikle çay suyu nasıl koyulur oradan başlayalım. Çeşme suyu kireçsiz, klorsuz, temiz ve içilebiliyorsa ne ala.. ama nerede??? O yüzden hazır suyu tercih edin. Çaydanlığın da kireçten arındırılmış olması ve özellikle dışının da temiz olması tat ve görüntü olarak etkili olacaktır.
Sıcak sudan değil mümkünse oda şartları sıcaklığındaki sudan çaydanlığın içerisine bir miktar su konur. Ama bu miktar çok önemlidir. Yani “ilk başta çaydanlığı iyice doldurayım, kaynayınca demliğe dökerim bir kısmını, biraz durunca hazır olur.. tekrar su kaynatmaya gerek kalmaz, hemen çay hazır olur” gibi bir mantık yok.. böyle çay demlenmez..demlenmek adı üstünde zaman isteyen bir olaydır. Yani çay yaprakları ile suyun birlikte geçireceği zaman ne kadar çok olursa çay o kadar harika olur (zaman açısından elbette bir üst sınır var). Bu bakımdan çaydanlığa koyacağımız su, kaynadıktan sonra demliğe dolduracağımızdan fazla olmamalıdır. Yani çayı demlediğimizde çaydanlıkta hemen hemen hiç su kalmasın. O miktar su da çaydanlığın içerisinde bi süre rahat bir şekilde kaynamış olmalıdır. Öyle su ısıtıcı cihazlar kesinlikle önerilmez. Suyun canını sıkmadan yavaş yavaş kaynatmalı.. Çay suyunun morali bozulursa çay da bozuk olur.
Çaydanlığa su doldurup onu öyle ocağa bırakmak kesinlikle çay suyu koymak değildir. Bu olay çay suyu koymaya bir hakarettir. Mutlaka demlik de üzerinde olmalıdır.. Demlik ise boş değil dolu olmalıdır.. içinde eski değil yeni çay olmalıdır.. o çay yaprakları da yıkanmış olmalıdır. Ve üzerine demliğin kapağının ters çevrilip içerisine alacağı kadar su ilave edilmelidir. Sonra da kapak kapatılır. Ocağın altı yakılır. İşte çay suyu böyle konulur.
Çayı Demleme
Şimdi demlemeye geçelim: Muhtemelen 10 dk. içinde kaynayacaktır o koyduğumuz su. Kaynayan suyu şarrrradan demliğe dökmek çayı mahveder yakar. Onu yani kaynayan suyu bir kenarda bir dakika kadar bekletip sakinleştirdikten sonra ucundan ve demliğin bir kenarından yavaş yavaş süzdüre süzdüre içine boşaltın. İşiniz varsa başkası yapsın bu işlemi. Gerçi ben başkasının koyduğu çay suyunu demlemem. Ama demleyen çok insan var. Sonra demliği de bir kenara bırakalım. Sakın ocağın üstüne koymayın onu. Bu çayın ölümü demektir. Başka bir yere koyun. Ve çaydanlığın içine şimdi gereken kadar ve mantıken bir önceki koyduğunuzdan daha fazla su koymalısınız. Demliği de bunun üzerine yan bi şekilde bırakıp demliğin kapağını da yan kapatıp ocağın altını kısın. O suyun kaynaması da 20 dk.yı bulur. Siz yarım saat beklerseniz daha iyi olur. Bir 5 dk. da altını kapatıp bekleyin, hemen içmeyin. Muhtemelen bu süre zarfında çay yaprakları demliğin dibine inmiş olurlar ve mükemmel çay süzgeç bile kullanmaya gerek kalmadan hazır olur. Bu şekilde yapılırsa süzgeç kullanmaya gerek kalmaz. Şimdi içebilirsiniz..

Bu, klasik çay demleme sürecinin nasıl işlemesi gerektiğini anlatan bir yazıdır. Elbette çay demlemek için başka yöntemler de vardır. İçine değişik şeyler katanlar da vardır. Onlar ayrı konu…
Ayrıca yazı uzun olmasın diye bazı hareketleri neden yaptığımızı açıklamadım. Hepsinin sebebi var. İsteyenler özel olarak irtibata geçebilirler…
Bu şekilde demlenmiş çaylar içmek dileğiyle.
Türk Çayı
Türk çayı, Türkiye'de içilen sıcak içeceklerdendir. İki parçadan oluşan bir çaydanlık kullanılarak toz çaydan yapılır. Bir çeşit siyah çay olup, Doğu Karadeniz kıyılarında yetişir, bu bölgenin nemli iklimi ve verimli toprakları vardır.
Tipik bir Türk çayı çaydanlık adı verilen ve çay yapımı için üretilmiş kapta yapılır. Kabın bir bölümüne su diğerinde çay konulur. Kaynamakta olan su çay tozunun üzerine dökülerek güçlü bir çay elde edilir. Eğer su fazla konulursa açık bir çay, az konulursa koyu kıvamlı bir çay elde edilir. Daha sonra çay bardağı adı verilen küçük cam bardaklara konulur ve şekeri sonradan ilave edilir.
Türkiye'de çay genellikle Doğu Karadeniz'de ve Rize ili sınırlarında yetişmektedir. 2004 yılında Türkiye 205,500 tonluk (dünyanın toplam çay üretiminin %6.4) çay üretimi ile dünya üzerindeki en büyük çay pazarlarından biri olmuştur. Ayrıca, 2004'te Türkiye kişi başına 2.5 kglık çay tüketimi ile dünya birincisi olmuştur, onu kişi başına 2.1 kg ile İngiltere izlemiştir.

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)